Ahşap Parkenin Doğal Yapısı, Çeşitleri ve Karakteri
Ahşap parke, zemine sıcak, doğal ve asil bir karakter kazandıran, kökeni ağaçlara dayanan yaşayan bir malzemedir. Bu “yaşayan” tabir, ahşabın nem ve sıcaklık değişimlerinden etkilenmesi ve nefes alabilme özelliğinden gelir. Parke çeşitleri temelde üretim şekillerine göre ayrılır. Masif parke, tek parça ağaçtan üretilen, en geleneksel ve sağlam olan türdür; defalarca zımparalanıp yenilenebilir, ömrü onlarca yıldır. Laminat parke (çok katmanlı parke) ise modern bir çözümdür; üst katmanı değerli bir ağaç türünden (meşe, kayın, ceviz vb.), alt katmanları ise daha ekonomik ahşap plakalardan oluşur.
Bu yapı, masif parkeye göre nem ve ısı değişimlerinde daha stabil (boyut değiştirmeyen) bir performans sunar. Lamine parkenin bir alt türü olan ve son yıllarda oldukça popüler olan şekerci parkesi veya chevron desenler, estetik anlamda son derece çarpıcı zeminler yaratır.
Her ağaç türünün (meşe, gürgen, dişbudak, akçaağaç, ceviz, doussie, wenge) kendine has bir sertlik derecesi (Janka skalası), rengi, damar yapısı ve deseni vardır. Bu da her parke döşemesinin dünyada tekil ve eşsiz olmasını sağlar.
Dayanıklılık, Sertlik ve Kullanım Ömrü
Ahşap parkenin dayanıklılığı, seçilen ağaç türünün sertlik derecesi ve üzerine uygulanan koruyucu yüzey işlemi ile doğrudan ilişkilidir. Meşe, gürgen ve akçaağaç gibi sert ağaçlar, yoğun trafik alan koridor, oturma odası ve salon gibi alanlar için idealdir. Ceviz veya kiraz gibi nispeten daha yumuşak ağaçlar ise daha çok yatak odası gibi daha az yoğun kullanılan özel alanlarda tercih edilir. Parkenin ömrünü ve görünümünü belirleyen en kritik faktör, üzerindeki koruyucu kaplamadır.
Geleneksel yağ ve balmux uygulamaları, ahşabın doğal dokusunu hissettirir, küçük çizikler kolayca onarılabilir, ancak düzenli bakım gerektirir. Su bazlı veya solvent bazlı laklar ise çok daha sert ve dayanıklı bir yüzey oluşturur, çizilmelere ve suya karşı yüksek direnç sağlar, bakımı daha kolaydır.
Masif parke, ömrü boyunca birkaç kez (kalınlığına bağlı olarak) zımparalanıp, baştan yağ veya lake edilerek neredeyse ölümsüz bir kullanım sunar. Laminat parke ise genellikle daha ince bir üst katmana sahip olduğu için zımparalama limiti daha azdır, ancak doğru koşullarda onlarca yıl dayanır.
Ahşap Parke Ürünü Montaj Yöntemleri, Alt Zemin ve Ortam Koşulları
Ahşap parkenin uzun ömürlü ve sorunsuz olması, neredeyse montaj ve alt zemin hazırlığının doğruluğu kadar kritiktir. İki ana montaj yöntemi vardır: Yapıştırma ve floating (yüzer) döşeme. Masif parke ve kalın laminat parkeler, beton veya şap üzerine özel parke yapıştırıcıları ile sıkıca yapıştırılır. Bu yöntem sağlam ve kalıcı bir tespit sağlar. Floating (yüzer) döşeme yönteminde ise parke dil ve olukları birbirine yapıştırılır veya kilit sistemleri ile kenetlenir, ancak alt zemine sabitlenmez.
Altında bir ses izolasyonu malzemesi (eğik poliüretan, mantar, keçe) bulunur. Bu yöntem, daha hızlıdır ve laminat parkelerde yaygındır. Alt zemin (şap) kesinlikle kuru, düz ve temiz olmalıdır. Beton zeminin nem ölçümü (karbid metod veya CM cihazı ile) mutlaka yapılmalı ve yüzde değerleri standartların (TS EN) izin verdiği sınırlar içinde olmalıdır. Aksi takdirde, zeminden yükselecek nem parkeye zarar verir, kabarmalara ve warping (eğilme, bükülme) olarak adlandırılan şekil bozukluklarına neden olur. Ayrıca, ahşap parke döşendikten sonra ortamın nispi nemi (%40-60) ve sıcaklığı (18-24°C) sabit tutulmaya çalışılmalıdır.
Estetik, Bakım ve Çevresel Etki
Ahşap parke ürünü, mekana eşsiz bir estetik ve değer katar. Renk seçenekleri, ağacın cinsine ve uygulanan bitirme işlemine (beyaz yağlanmış meşe, somaktan çekilmiş ceviz, fümeye batırılmış meşe vb.) göre neredeyse sınırsızdır. Döşeme deseni (düz, balıksırtı, şekerci, herringbone) mekanın algılanan boyutlarını ve stilini doğrudan etkiler. Bakımı, seçilen yüzey işlemine göre değişiklik gösterir. Lake yüzeyler, nemli bir bezle silinerek kolayca temizlenir. Yağlı yüzeyler ise periyodik olarak özel yağlarla (3-5 yılda bir) beslenmelidir.
Her iki durumda da Ahşap parke ürünü suyla uzun süreli temastan kaçınılmalı, derhal kurulanmalıdır. Ayak tabanlı mobilyaların altına filcon veya keçe pedler konulmalı, doğrudan güneş ışığının parkenin renginde açılmaya neden olabileceği unutulmamalıdır. Çevresel açıdan bakıldığında, ahşap yenilenebilir bir kaynaktır ve doğru kaynaklardan (FSC veya PEFC sertifikalı) temin edildiğinde sürdürülebilir bir seçimdir. Üretim ve nakliye sürecindeki karbon ayak izi, seramik veya vinil gibi diğer zemin kaplamalarına kıyasla genellikle daha düşüktür. Uzun ömrü ve yenilenebilir olması, onu çevre dostu bir zemin kaplaması yapar.